19 Mayıs 1925 tarihinde Omaha ‘da  ailenin 8 çocuğundan biri olarak dünyaya gelen Malcolm X,  henüz 4 yaşındayken beyaz insanlar tarafından evleri kundaklanmış ve yakılmıştır.  Annesi ve kardeşleri ile ortada kalarak küçük yaşta çalışmaya başlamışlardır.  Annesi temizlik işlerine gidip ve evin geçimini sağlamaya çalışırken Aile Refah Kurumu denetleme için geldiğinde annenin yaşananlardan dolayı psikolojisinin bozuk olduğunu ve evlatlarına zarar verebileceğini düşündükleri için annesini akıl hastanesine kardeşlerini de farklı ailelere evlatlık olarak vermişlerdir.

Malcolm X, zengin bir aileye evlat verilerek okula gönderilmiş ve okulda tek siyahi öğrenci olduğu için bütün dikkatleri de üzerine çekmiştir.  Derslerindeki başarısından dolayı onu çok seven İngilizce öğretmeni onu sınıf başkanı yapmış ve bir gün büyüyünce ne olmak istediğinin sorduğunda Avukat olmak isteyen Malcolm X isteğini söyledikten sonra öğretmeninin “Biraz gerçekçi ol . Sen bir zencisin neden bir marangoz olmayı düşünmüyorsun’’ sözleri üzerine çok etkilenmiş daha önce hep aşağılansa da bu sözler onun hayatının dönüm noktası olmuştur.  Okuduğu okulda ayrımcılık ve aşağılama dayanılmaz boyuta uzanınca 13 yaşında okuldan atılmıştır. Olaydan sonra mahkeme ailesinin yanına vermeyerek onu bir ıslah evine göndermiştir.

Daha sonra Boston ‘da bulunan ablasının yanına giderek burada demir yollarına işe girmiş serseri arkadaşlarıyla alkol ve kumar yüzünden şikayet üzerine işinden ayrılmıştır. Ardından Harlem ‘de kalmaya başladığı bir barda çalışmaya başlamış burada; hırsız, esrar satıcıları ve serserilerle dostluk kurmuştur.

Malcolm ‘un hayalini kurup okumak istediği üniversitede zenciler ya hademe ya da ayak işlerini yapıyorlardı. Harlem ‘de ise çete kurmak, hırsızlık, esrar ve serserilikle hayatlarını devam ediyordu. Bunun üzerine Malcolm ‘da ayakta kalabilmek için çetesini kurmuş hırsızlık yapmaya başlamıştır.

Hırsızlık suçundan yakalanarak 21 yaşındayken 10 yıl hapse mahkum edilen Malcolm X, hapse girer girmez sürekli isyan ederek İncil ‘e ve tanrıya küfür ettiğinden dolayı hapishanedekiler ona “İblis’’ demişlerdir. Daha sonra “Bimbi’’ diye sürekli kitap okuyan sessiz biri ile tanışmış ve onunla sohbet etmeye başlamıştır.

1948 yılında başka bir hapishaneye nakledilmiş burada abisinden mektuplar almaya başlamış ve mektuplarında İslam ‘dan bahsetmişler ve hapisten sonra farklı olacağını yazmışlardır. Hapishaneye ziyarete gelen kardeşlerinin ona sürekli beyazları kötülemiş onların hayatlarını nasıl alt üste ettiklerini anlatmışlardır. Artık günde sadece 5 saat uyku uyuyan Malcolm, sürekli kitap okuyor ve araştırmalar yapmaktadır.  Bütün doğu ve batı felsefesini okumuş ve artık beyazlar ile ilgili birçok şey öğrenmiştir. Daha sonra Elijah Muhammed ile tanışmış ve hapishanedeyken onunla sürekli mektuplaşmış ve kafasında siyahi bir kahraman, mucizevi bir kurtarıcı şekillenmeye başlamıştır.

Okuduğu kitaplardan ve yaptığı araştırmalardan beyaz insanların zencilere çok zor günler yaşattıklarını, öldürdüklerini, gasp ettiklerini okudukça kafasındaki düşünceleri iyice şekillenmiştir.

1952 yılında hapisten çıkmış ve kardeşinin yanına gitmiştir. O hapisteyken kardeşi Müslüman olmuş hapisten yeni çıkan Malcolm ‘ada abdesti ve namazı öğretmiştir. Elijah Muhammed ona soyadını X olarak değiştirmesi için öğüt vermiş ve Malcolm başvurduğu mahkemede soyadı X olmuş ve ardık Malcolm X olmuştur.

Elijah Muhammed onun artık başarılı olduğunu görünce New York teşkilatlandırmasında görevlendirmiştir. Fakat Malcolm gerçek İslam ‘ın Elijah ‘tan uzak olduğunu görünce Müslümanlığı ve İslam ‘ı bütün detaylarıyla kavrayabilmek;  renk, ırk, dil ayrımı yapmadığını görebilmek için hacca gitmesi gerektiğini anlamıştır.

Hac ibadeti sırasında Amerika ‘daki İslam ‘la Mekke ‘de gördüğü İslam arasındaki uçurum farkını görünce X olan soyadını “El Şahbaz’’ olarak değiştirmiştir. Artık Malcolm bambaşka biri olmuş ve kendini İslam’ın sömürgecilik ve ırkçılık karşıtı evrensel mesajını tüm dünyaya iletmeye adamıştır. Bu amacının gerçekleştirmek için çeşitli toplantılar düzenlemeye başlamıştır. Bu toplantıları birinde; 21 Şubat 1965 yılında henüz 40 yaşındayken Manhattan ‘da yaptığı konuşma esnasında suikasta uğramış ve 3 kişi tarafından silahla 16 yerinden burulmuş ve orda hayatını kaybetmiştir.